18 Nisan 2010 Pazar

Kalem konuşur, dil susar, aşk kaçar...

*"bir gideni mi var bu aşkın
bir küseni mi var da yoksa
senin haberin yok
ya da kederin yok
hiç olmadı
olmasın da zaten

bir susanı mı var bu aşkın
bir biteni mi var da yoksa
senin haberin yok
ya da bu rolün çok
anladın
anladın da neyse

keşke görebilseydin
herkes daha mutluyken
aşkın doğduğu yerde
yeni buluşulmuşken
senden bana bir şey yok
artık konuşulmaz da benle
(yalnız savaşılmaz da senle)"

Bu susuş canımı yakmaya başlamadan konuşmam lazım. Belki'lerden kurtarmam lazım kendimi. Keşke'lerden kopmam lazım. Nasıl bu kadar korkar oldum kelimelerden? Nasıl bu kadar uzağına düştüm "hodri meydan"cılığın...

Söylemeden gitmek olmaz değil mi? En azından bilmen lazım...
Konuşmam lazım!

* Hande Yener
Hande'ye Neler Oluyor / 2010
Bir Gideni mi Var?