18 Temmuz 2009 Cumartesi

Luke'un Günlüğünden...

"Televizyonların önünde otururuz, futbol istatistiklerinin, hisse senedi kotasyonlarının, banka bilançolarının kutsal çizelgelerini okuruz, çocukların, sevgililerin, kendimizin derecelerini kontrol ederiz, maaşları, renkleri, notları, arabaları, penisleri, gögüsleri, metre kareleri, yolları, mahalleleri, ülkeleri ölçeriz.

Her şeyi ölçebiliriz; ama ruhu değil. Ruh ölçülemediğinden onu yok sayarız. Ölçeriz ve kazanırız ya da ölçeriz ve korkarız; her durumda da kaybederiz çünkü her ikisi de sadace bazıları tarafından geçerli kabul edilen bir kıstasa bağlıdır. Zaferlerimiz de, trajedilerimiz de anlara ait dağlardır; başka bir saatin vuruşuyla ikisi de tozun içindeki karınca tepeciklerine dönüşüverirler."


* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *


"İnsanoğlu sanki kendi içinde bir yerlerde bir şekilde bir mutsuzluk mekanizması kurmuştur. Çok az insan bu mekanizmadan kaçabilmiş gibi görünüyor, ya hiç böyle bir mekanizma kurmadıklarından ya da onu yok etmek, bastırmak ya da göz ardı etmek için bir şeyler yaptıklarından.

Ancak mekanizmayı bulmak kolay değildir.

Hastalık, yaptığımız her şeye nüfuz ettiğinden yaptığımız her şeyin doğasında bulunuyor olmalı; kendimizle, yaşamlarımızla ilgili her düşünce şeklimizde, karar verip vermeme tarzımızda, yaşama bakış açımızda, yaşayış şeklimizde, kendimizi iyileştirmeye çalışma yöntemlerimizde...

Hayatlarımızı normal sürdürme yolumuzda kökten yanlış olan bir şey vardır ve bir bakıma onun ne olduğunu bulmak isteriz."



Zar Adam'ın Peşinde
Luke Rhinehart
Pegasus Yayınları
2009

16 Temmuz 2009 Perşembe

Geride kaldım...

"geride kaldım,
kesik beyaz çizgiler gibi düştü önüme günler,
uzansam tutacak gibiydim önceleri seni.
nefesim ensende, kalbim sırtında atıyordu, tadın damağımda.
aylar girince araya...
nefessiz kaldım, sensiz kaldım.
aramız açıldı, geride kaldım.

peşimden geldiğini sandığım zamanlarda, vazgeçtiğini anlayamadım.
bi' vardın, bi' yoktun; miş'li geçmiş zamanlara daldım.
uyudum masalınla ve sana uyandım.
mevsimler geçti.
üşüdüm,
ısındım...
sen aklımdaki yarıştın, ben geride kaldım.

ilk koşum değildi bu, zaten yorgundum.
yetişirsem sana beraber dinleniriz sandım
ama sen arayı açtın, kaçtın
ben geride kaldım.

koca bir yıl geçti üstümden.
aklının koyuluğunda sıradan bir hatıra olarak tozlandım,
güneş gören ön sıralarda tutunamadım.

sen, arkana bile bakmadan arayı açtın
ben, sonunu bildiğim bir filmi, ılık bir alışkanlıkla izleyerek, yüzümde ıslak bir tebessüm; geride kaldım."


Zeynep Altuntaş

9 Temmuz 2009 Perşembe

"oh" dediğim an...

Sanma ki ben bilmiyorum
Oyunun kurallarını
___ Ama tercih etmiyorum
___ Denedim hiç tat almadım
___ Olana kadar bekliyorum

Gururdan sevgi ölür mü
Yağmursuz çiçek büyür mü
___ Birkaç cümle, son bir bakış
___ Bilinmez maceralara
___ Gidiyorsun, can evimden

Ağlat beni! Sana da bu yakışır
İnsan bu elbet, buna da alışır
Bela oldun zaten başıma
Git, gidişin aslında benim kurtuluşumdur!


Harun Kolçak
Müzisyen / 2005
Ağlat Beni